Ertte-ertte bir
cerleni cerinde, bir kıralnı elinde bir kişi caşagandı. Anı eki caşı bolgandı.
Ala süyümlü, ullu sanlı bolgandıla.
Bir kunleni kununde
ataları kıyın aurugandı. Ataları kesini ölurge cuuuklaşhanın angılagandı da,
caşlarına osuyat etgendi:
- Meni caşlarım! Endi
men, eşta da, duniyadan kete bolurma. Sizden ayırılıp keterden alga, sizge ahır
sözumu aytırga suyeme. Duniyanı başında adamga ahşılık, amanlık da, kuuanç,
buşuu da tubeydi. ölüm korkuuluk da colugadı. Da, ma meni sizge osuyatım: ne
bolsa da, kun bathan canına barmagız.
Kurt (gizli adı Canlı) diğer Türk milletlerinde olduğu gibi Karaçay Türklerinde de önemli bir yer işgal ediyor. Kurt köpek cinsinden olmasına rağmen, köpek gibi insana itaat etmiyor, altın zincir ve gümüş yemlik yerine hürriyeti tercih ediyor. Kendisi acıksa da gönlü her zaman toktur. Karaçay Türkleri de Yüce Allah'tan başka kimseye itaat etmeden yaşamak istedikleri için asırlarca zorluklar çekmişler. Buna rağmen insan sayısı az olsa da sayısı cok olan milletler arasında eriyip kayıp olup gitmemiştir, yüksek dağlara tutunarak benliklerini, bağımsızlıklarını korumuştur.
İnsanoğlu yaratıldığından bu yana daima bir "şey"e inanma ihtiyacı duymuştur, inanma duygusunun temelinde de korku, saygı, yardım görme isteği gibi çeşitli faktörler yatar, inanılan "şey" ise, gök, yer, yeraltı, su, dağ, ağaç ve hatta o şeyi temsilen insanoğlunun kendi eliyle yaptığı "ilahi" totemler almıştır. Bu inanılan unsurların ortak bir özelliği ise, insanoğlundan güçlü kabul edilmesi ve günlük hayatına girmiş olmasıdır.
Türk mitolojisine baktığımızda, oldukça geniş bir coğrafyaya yayılmasına rağmen, bütün Türk boyları için inancı yansıtan, ortak diyebileceğimiz unsurları rahatlıkla görebiliriz. Bunlardan biri da "ağaç kültü"dür.
[b]Bütün toplumlarda olduğu gibi Karaçay kültüründe de "algış" -dua- özel bir yer tutar. Gerek toplum ve gerekse fert seviyesinde yapılan her iş, her davranış için bir algış -dua- yapılır.
Algışın özel bir şekli yoktur. Kişi yaptığı algışla iyi dilek ve temennilerini dile getirir. En yaygın algış şekli düğünlerde görülmektedir. Gelin getirildiğinde, yeni evine girmezden önce yeni evlenen çift için iyi dileklerin ve kutlamanın yer aldığı algış, aynı zamanda toplumsal değer yargılarının da ortaya konduğu bir duyuru, bir belge gibidir.